2 hafta kadar önceki bir yazımda kitap okuma konusundaki hedefimden bahsetmiştim (tıklayınız); keyfim için 3 kitap, gelişim için 1 kitap.
Bu yazıyı yazdıktan sonra 2 tane keyfim için kitabı okudum, hatta haklarında yazdım, onlar da burada ve şurada. Gerçi yazarken de belirttim, bunlar pek keyifle okunacak kitaplar değildi. Neyse, okudum bitti.
Bu
arada evdeki okunacak kitap stoku da bitti, ben de beyime aldığımız Adı
Aylin'e başladım, onun da bitmesine yakın internetten yeni
siparişlerimi verdim. Tam 7 kitap, 2 aylık stok hazır olacak derken
D&R bana kazık attı.
Kitapları genelde internetten
sipariş ediyorum, fiyatları daha uygun oluyor. Her zaman
hepsiburada.com'u kullanırdım, hiç de sorun yaşamadım. Bu sefer dedim ki
piyasa araştırması yapayım, demez olaydım.
İstediğim kitapların
fiyatlarını 5 değişik siteden karşılaştırdım, en uygunu D&R
oluyordu, siparişleri verdim.
Ben verdim de onlar
almadılar, ama tutarı güzelce kartımdan çektiler. Dedim ki yanlışlık
olmuştur, olabilir. Mail attım, 1 gün bekledim, sonra aradım. Hiç bir gelişme yok.
Yavaş yavaş sinirlenmeye başladım, tekrar aradım. "Vazgeçtim,
almıyorum, iptal edin, tutarı da iade edin" dedim. "Talebinizi işleme
koymak üzere ilgili birime iletiyoruz" yanıtını aldım.
Sinirler
iyice gerildi ama sakin kalmaya çalışıyorum.Telefondaki
kızcağıza dedim ki "Anlaşıldı, biz çözemeyeceğiz konuyu şu anda, şimdi kapatıyorum,
yarın da sizden bilgi bekliyorum, eğer ki çözülmezse işte o zaman zor
müşteri nasıl olur tanımak zorunda kalacaksınız."
Ay o
sinirle böyle tehdit falan savurdum ama yarın çözülmezse ne yaparım
henüz bilemiyorum. Bir kere telefonda çok kırıcı olacağıma eminim, artık
hangi şanslı çağrı merkezi görevlisine denk geleceksem şimdiden özür
dilerim. Bir de sosyal medyadan medet umuyorum, önümüzdeki bir kaç gün
içinde D&R aleyhine bir kampanyaya denk gelirseniz bilin ki
müsebbibi benim. Yok, sosyal medyada bir fenomen falan değilim ama artık
ne kadar forsum varsa kullanacağım. Bakalım görecez ne kadar forsum
varmış.
Neyse ben bu arada Adı Aylin' den bahsedeyim.
Aslında
ben bu kitabı seneleeeeer önce, belki de ilk çıktığı zaman okumuş, çok
da etkilenmiştim. Beyim de geçenlerde evdeki bazı Ayşe Kulin kitaplarını
okudu, beğendi. Bunun üstüne bu kitabı da indirimde görünce almıştık,
okur diye. Kitap durdu durdu durdu, bizimki okumadı. Benim de stok
bitince bari ziyan olmasın kitap, ben tekrar okuyayım dedim.
Dediğim
gibi kitabı ilk okuduğum zaman Aylin'in yaşamından çok etkilenmiş,
hayran kalmıştım. Fakat bu okumamda çok antipatik buldum kendisini.
Yaşamayı
seven, kaliteli yaşayan bir kadınmış. Aile ve dostlarıyla çok sağlam
ilişkiler de kurmuş ancak gönül işlerinde bencil buldum bu sefer
kendisini. Özgür ruhlu olmak güzel, insanın hayallerinin peşinde koşması
takdir edilesi ancak bencilikle arasında çok ince bir çizgi var.
Bir de kitapta bir cümle yer alıyordu "...New York'un sorumsuzluktan, boşluktan sapıtan şımarık, zengin hastalarının abuk sabuk sorunlarıyla uğraşmaktan da bıkmıştı". İşte bu cümleyi okuduğumda Aylin hakkında tam da bunu düşünüyordum.
Neyse
bu konu hakkında daha fazla ahkam kesmeyeyim, iyisiyle kötüsüyle
sıra dışı bir hayat yaşayıp sonra herkes gibi göçüp gitmiş bu dünyadan.
Bu kadar da seveni olduğuna göre yukarıda yazdıklarım benim halt yemem
oluyor deyip geçiyorum.
Benim asıl derdim şimdi
kitapsızlık. Bu akşam serviste yol bitmek bilmedi, öyle boş boş otur
dur. Telefonla oyalanmaya çalıştım. Yarın sabah da uyuyup falan idare
ederim kendimi, ama akşama bir çare bulmam şart.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder